İcra Ve İflas Hukuku

Devletin kendiliğinden hak almayı yasaklaması ve hukuk devletinin bir sonucu olarak fertlerin de devletten hakkın korunmasını veya sağlanmasını talep etme hakkı bulunmaktadır. Devlet de bu talebi yerine getirmekten kaçınamaz. Fertlerin bu talebi gerek Anayasa ile gerekse uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Devletin bu görevi sadece şekli olarak değil, esaslı ve kapsamlı bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Cebri icra da bu amaçla bağlantılı olarak maddi hukuktan kaynaklanan taleplerin devlet kuvveti yardımıyla fiilen gerçekleştirilmesine hizmet eden faaliyeti ifade eder. Cebri icra prosedürü ise ancak başvuru üzerine başlatılan ve yürütülen bir prosedürdür. Yargılamayla, sözleşmeyle veya hukukun sübjektif bir hakkın doğması noktasında gerekli gördüğü herhangi bir işlemin yapılması sonrasında tespit ve ifası emredilen şey gönüllü olarak yerine getirilmezse Takip Hukuku devreye girerek tespit ve ifası emredilen hakkın icrasını gerekirse zorla sağlar.

İcra ve İflas Hukuku alanında; alacaklı gerçek ya da tüzel kişilerin alacağının tahsili için icra takip işlemleri, borçlu gerçek ya da tüzel kişilerin aleyhine yapılan icra takiplerinde hak ve çıkarlarının korunması işlemleri, taraflar arasında kabul edildiği takdirde ve tarafların hakları korunarak uzlaşma işlemleri, icra takip işlemlerinden kaynaklanan icra ceza davalarını (taahhüdü ihlal, mal kaçırma, ticareti terk, nafaka yükümlülüğünü ihlal vb.) takip işlemleri, İcra İflas Kanunu’na aykırı icra takip işlemleri nedeniyle hak ve menfaatleri korunması gereken müvekkil taraf adına yapılacak takip işlemleri (şikayet, itiraz, istihkak, tahliye vb.), borca batık gözüken şirketlere ilişkin yapılandırma, iflas, konkordato gibi işlemler başta olmak üzere İcra ve İflas Hukuku’ndan doğan tüm uyuşmazlıklarda yüksek kalitede hukuk bilgisine ihtiyaç duyulmaktadır.

E-Bülten listemize üye olun. Güncel değerlendirmeleri alın.
WhatsApp WhatsApp